Elin çayında, elin taşıyla, elin kuşunu vurup o kuşu o ele temizletip, pişirtip yine ele satarak para kazanmak bu olsa gerek.
Öncelikle belirtmek isterim 69 yıl boyunca bu kamburu sırtımızda taşımamız için birileri imzaları çoktan attı bu yüzden hiç direnmeyin.
Zaten dirensenizde nafile çünkü oy vermek için girdiğiniz O 1X1 m2 alan içerisinde hür iradenizle yarınları düşünmeden bastığınız mühür ile beni istediğin gibi yönetebilirsiniz hatta bu yetmez benim, torunlarımın, çocuklarının geleceği içinde size yetkisi veriyorumun diğer adıdır.
Gelelim konumuza.
Çok kıymetli dostumuz Rusya 69 yıl boyunca bize bizim ürettiğimiz elektriği satacak. Eeeee nevar bunda biz, köprülerimiz başta olmak üzere bir çok para gerektiren işi hazineden beş kuruş harcamadan başkalarına yaptırıyoruz, üstelik ülkemiz için istihdam sağlıyoruz diyenlerdenseniz yazını geri kalan kısımını zaten okumanıza gerek olduğunu düşünmüyorum.
Basında yer alan en son haberlerde işçilerin çok kötü şartlarda çalıştırılmaları ve işçilerin birbirini öldürme pahasına şuursuzca birbirlerine vurmaları ile gündeme gelen Akkuyu Nükleer Santrali, inşaat çalışmalarında sona yaklaşıyor.
Hadi gelin Akkuyu Nükleer santralini bir ele alalım.
Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı süren santralin ilk ünitesinin 2024 yılında faaliyete geçmesi bekleniyor. Proje, Türkiye'nin enerji arz güvenliğini artırmayı ve karbon salınımını azaltmayı hedefleyen önemli bir adım olarak görülüyor.
Akkuyu Nükleer Santrali, 2010 yılında Türkiye ile Rusya arasında imzalanan hükümetler arası anlaşma çerçevesinde Rosatom tarafından inşa ediliyor. Santral tamamlandığında dört reaktörle 4.800 megavatlık (MW) bir kurulu güce sahip olacak ve Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yaklaşık %10'unu karşılayacak.
Santralin inşaat süreci, enerji arz güvenliğini sağlamak ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmak için stratejik bir hamle olarak değerlendiriliyor. Akkuyu, devreye alındığında yılda yaklaşık 35 milyar kilovat-saat (kWh) elektrik üretecek ve bu miktar, büyük şehirlerin enerji ihtiyacını karşılayacak düzeyde.
Akkuyu Nükleer Santrali, Türkiye’nin enerji politikaları açısından önemli bir yere sahip. Yetkililer, projenin enerji çeşitliliğini artıracağını, yenilenebilir enerji kaynakları ile birlikte çalışarak daha sürdürülebilir bir enerji portföyü oluşturacağını belirtiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, “Akkuyu, ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltacak ve yenilikçi teknolojilerle donatılmış bir yapıya sahip olacak,” açıklamasında bulundu.
Çevresel ve Güvenlik Endişeleri
Proje, enerji güvenliği açısından önemli olsa da çevre ve güvenlik konularında da tartışmalara yol açıyor. Çevre örgütleri, nükleer atık yönetimi, olası kazalar ve ekosisteme etkiler konusunda endişelerini dile getiriyor. Proje yetkilileri ise en son teknoloji güvenlik sistemleri ile donatıldığını, tüm uluslararası güvenlik standartlarına uyulduğunu ve santralin çevresel etkilerinin minimize edildiğini belirtiyor.
Bölgesel Ekonomiye Katkı
Santral, Mersin ve çevresinde ekonomik canlılığı artırarak bölgeye istihdam sağlıyor. Proje kapsamında yaklaşık 10 bin kişi istihdam ediliyor ve santralin işletme aşamasında da binlerce kişiye kalıcı iş imkanı sunulması bekleniyor. Ayrıca santral inşaatı süresince yerli sanayiye ve tedarik zincirine de önemli katkılarda bulunuluyor.
Sonuç ve Gelecek Projeler
Akkuyu Nükleer Santrali, Türkiye'nin ilk nükleer enerji projesi olmasının yanı sıra, nükleer teknoloji transferi ve enerji sektöründe yeni fırsatlar yaratması açısından da büyük bir öneme sahip. Santral tam kapasiteyle çalışmaya başladığında, Türkiye'nin enerji politikalarında bir dönüm noktası olacak ve gelecekteki nükleer santral projelerine de öncülük edecek.
Gelin görün ki biz bu santrali neden kendi öz sermayemizle yapıp torunlarımıza gelecek yerine borç bıraktık?
İyi pazarlar