Kadın Değil, İnsanı Neden Konuşmuyoruz?
8 Mart'ın Evrensel Mesajı
Her 8 Mart’ta programlar yaparak, yazılar yazarak bu konuyu anlatmaya çalışıyorum. Yıllardır… Ama hala aynı sorular, aynı tartışmalar, aynı mücadele…
Bugün, geçmiş yıllardan bir alıntıyla başlamak istiyorum:
“Kadın ve Erkek = İnsan… Biri olmadan diğerinin anlamı yok. Peki, neden var olma savaşı veriyoruz? Neden hâlâ eşitliği tartışıyoruz? Hiç anlayabilmiş değilim.”
Ve üzülerek söylüyorum ki, biz 8 Mart’ı hâlâ tam anlamıyla kavrayamadık. Kutlamalar yapıyoruz, çiçekler dağıtıyoruz ama asıl meseleye hâlâ yeterince dokunamıyoruz. 8 Mart, bir anma ve farkındalık günü, ama biz onu sadece bir takvim yaprağı olarak görmeye devam ediyoruz.
Oysa mesele, bir gün değil, her gün hatırlanması gereken bir gerçek…
8 Mart, uzun yıllardır dünya genelinde Kadınlar Günü olarak anılsa da, aslında sadece bir cinsiyetin değil, insan olmanın mücadelesini hatırlamamız gereken bir gün. Kadın hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve emeğin karşılığı gibi konular elbette önemli; ancak bugün esasen insanı, onun emeğini, varlığını ve haklarını daha geniş bir perspektiften ele almalıyız diye düşünüyorum.
Toplumsal Rollerden Bağımsız Bir Birey Olmak
Kadın, erkek, diğer cinsiyet kimlikleri fark etmeksizin her birey, toplumsal rollerin ve önyargıların ötesinde, sadece insan olduğu için eşit haklara sahip olmalıdır. Fırsat eşitliği, adalet ve insan hakları, belirli bir grubun ayrıcalığı değil, herkes için doğuştan gelen haklardır. Ancak tarih boyunca bu hakların tanınması ve uygulanması konusundaki eksiklikler, büyük toplumsal eşitsizliklere neden olmuştur.
Emek ve Değerin Cinsiyeti Yoktur
Ekonomik yaşamda, evde, sokakta veya herhangi bir iş alanında insan emeğinin cinsiyeti olmaz. Tarih boyunca emek kavramı, kadın-erkek ayrımı yapılmadan değerlendirilmeliydi ancak çoğu zaman kadın emeği görmezden gelindi. Bugün 8 Mart'ı sadece kadın emeğinin değil, her insanın emeğinin tanındığı ve eşit şartlarda değerlendirilmesi gerektiren bir fırsat olarak görmeliyiz.
Geleceğe Bakış Eşit ve Adil Bir Dünya
Bir insanın potansiyelini belirleyen şey cinsiyeti değil, yetenekleri ve azmidir. Gerçek anlamda eşit bir dünya yaratmak, sadece kadınları desteklemekle değil, her bireyin eşit hak ve fırsatlara erişmesini sağlamakla mümkün olacaktır. Bu nedenle 8 Mart'ı, sadece kadınları değil, insanın hak mücadelesini vurgulayan bir gün olarak ele almalıyız.
Sonuç olarak, 8 Mart'ı kutlarken şunu unutmamalıyız: Biz kadını değil, insanı konuşuyoruz. Çünkü gerçek adalet ve eşitlik, toplumu sadece belirli bir grubun değil, herkesin hak ettiği şekilde düşünmekten geçer.
Hadi gelin bu 8 Mart’ta #Kadın’ı değil #İnsanı Vitrine taşıyalım…