Bugünden Sonra, Lojistik Sektörü Gündemini Tarafsız ve Yansız Paydaşlarla Buluşturan Container Dergisi’nde Yazılarımla Sizlerle Olacağım!
Sizlerle burada, Container Dergisi’nde buluşmak gerçekten büyük bir mutluluk. Lojistik sektörünün dinamiklerini, sorunlarını ve gelişen trendlerini tarafsız bir bakış açısıyla ele alacağım bu platformda, sektörümüzün önemli gündemlerine ışık tutmayı hedefliyorum.
İlk yazımda ise, hem bölgenin hem de sektörün kalbi olan lojistik alanındaki en önemli sorunlardan birine odaklanacağım. Bu yazımda sizleri, belki de hiç düşünmediğiniz bir konuda derinlemesine bir yolculuğa çıkarmak istiyorum. Okudukça şaşıracak, “gerçekten bu kadar kolay mı?” diyeceksiniz. Maalesef, evet, bu kadar kolay…
Sektörümüzün geleceğini şekillendiren önemli bir soruna dikkat çekerek, daha güvenli, daha düzenli ve daha adil bir lojistik sektörü için çözüm önerilerini masaya yatıracağım.
Bir lojistik şirketi çalışanı, bir armatör hattı temsilcisi ya da gümrük müşavirliği yetkilisi olduğunuzu düşünün. Liman sahasına teknik bir işiniz için girmek istediğinizde sizden neler isteniyor? Bordro, kişisel bilgiler, onlarca evrak ve belgeler… Yetmiyor, bir de güvenlik soruşturmasından geçiyorsunuz. Elbette, stratejik öneme sahip bir alan olan limanlarda bu kontrollerin yapılması anlaşılır.
Peki, asıl soruna gelelim:
Eğer Mersin’de yaşayan bir sığınmacıysanız, durum tamamen değişiyor. Oturum izninizin, sosyal güvenlik kaydınızın, hatta sürücü ehliyetinizin olup olmadığına dahi bakılmadan, bir tırın şoför mahallinde limana elinizi kolunuzu sallayarak girebiliyorsunuz!
Kayıtlı Çalışanlara Yasak, Kayıtsız Olanlara Serbest!
Bir lojistik çalışanı, yetkilisi ya da firma yöneticisi olarak sıkı denetimlere tabi tutulurken, kayıt dışı ve yetkisiz kişilerin limana bu kadar kolay erişebilmesi büyük bir çelişki değil mi? Dahası, liman sahasında bu kişilerin diline özel yönlendirme tabelalarının yer almaya başlaması durumu daha da düşündürücü hale getiriyor.
Burada Sorun Ne?
Amacım kimseyi hedef göstermek değil, ama ortada ciddi bir güvenlik ve düzen problemi var. Limanlar, yalnızca ticaretin değil, aynı zamanda ulusal güvenliğin de kritik noktalarından biridir. Bu kadar stratejik bir alana girişlerin kontrolsüz olması kabul edilemez.
Ne Yapılmalı?
- Liman Mülki İdare Amirliği: Bu konuda derhal önlem almalı. Kayıtsız kişilerin liman sahasına girişi kesinlikle engellenmeli.
- Emniyet Trafik Şube Müdürlüğü: Limana giriş yapan araçlarda ehliyet denetimleri artırılmalı. Ehliyetsiz, sigortasız ve yetki belgesiz kişilerin girişleri önlenebilir.
- Akreditasyon Sistemi: Limana giriş yapacak tüm şoförler için bir akreditasyon sistemi kurulabilir. Gerekli belgeler olmadan liman sahasına giriş mümkün olmamalı.
Bu önlemler alınırsa:
- Kayıt dışı istihdamın ve haksız rekabetin önüne geçilir.
- Kayıtsız ticaretin yol açtığı vergi ve sosyal güvenlik prim kayıpları engellenir.
- En önemlisi, ulusal güvenlik açısından risk teşkil eden kontrolsüz girişler önlenir.
Amacım Ayrımcılık Değil, Sektörün ve Ülkenin Gelişimi
Yazımın ne bir dile, dine, ne de bir millete yönelik olduğunu düşünenler olabilir. Ancak burada mesele, ulusal güvenlik ve sektörümüzün düzenidir. Amacım, lojistik sektörünün gelişmesi ve ülkemizin daha sağlam bir yapıya kavuşmasıdır. Bu çelişkilerin üzerine gitmek ve çözüm önerileri sunmak, hepimizin görevidir.
Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle