Kadının Kadını Konuşmadığı Bir Dünya
Bugün 8 Mart. Dünya Kadınlar Günü. Her yıl olduğu gibi yine kadınların hakları, başarıları, karşılaştıkları zorluklar üzerine konuşulacak. Ama bir şeyi atlıyoruz belki de: Kadının kadını konuştuğu, yargıladığı, eleştirdiği, hatta bazen engellediği gerçeğini…
Peki, bir anlığına hayal edelim. Kadının kadını konuşmadığı bir dünya nasıl olurdu?
Birbirinize destek olduğunuz bir dünya.
Kadınların birbirini kıskanmadığı, rekabet etmediği, tam tersine yükselttiği bir dünya...
Kendi sesinizi, kendi varlığınızı güçlendirmek için birbirinizi aşağı çekmek yerine, yan yana durduğunuz bir dünya...
Etiketlerin olmadığı bir dünya.
Çalışan anne mi olmalı, evde mi kalmalı?
Evlenmeli mi, bekar mı kalmalı?
Bu yaştan sonra bunu yapabilir mi?
gibi soruların hiç sorulmadığı, kadınların kendi seçimleriyle özgürce yaşadığı bir dünya...
Özgürce var olduğunuz bir dünya.
Kadınların birbirini bedeninden, yaşam tarzından, seçimlerinden dolayı yargılamadığı, herkesin kendi yolunu çizmesine saygı duyduğu bir dünya... Bunu giydi, bunu yaptı demek yerine, Kendi gibi olmayı seçti diyebildiğimiz bir dünya…
Kadının kadını konuşmadığı bir dünya, aslında kadının kadına omuz verdiği bir dünya olabilir. Birbirinizi konuşarak değil, birbirinize konuşarak güçlenebilirsiniz.
Çünkü gerçek değişim, içeriden başlar.
Bugün, belki de en büyük adımı atmanın tam zamanı: Bir kadına destek ol. Onun yanında dur. Ve en önemlisi, onu yargılamadan kabul et. İşte o zaman, gerçekten eşit, güçlü ve özgür bir dünya mümkün olabilir.
Ez Cümle
Kadını birgün değil hergün konuşuyor olmalıyız, lakin eşitliği değil Adaleti konuşmalıyız. Kadının giyinmesine, okumasına, çalışmasına, evlenmesine hatta Anne olmasına toplum değil Kendisi karar vermeli.
İşte o zaman Ülkemizin geleceği adına, Eşitlik Adına farklı şeyler konuşuyor oluruz.
Direniş Gününüz Kutlu olsun.
Sevgiler Recep










































