Denizcilik sektörü son dönemlerde, yürürlüğe giren ve yakın tarihte girecek olan bir çok konuyla meşgul durumda. Kuralların, istenilenlerin tam manasıyla anlaşılamamasından dolayı, bekleyip çevremizde neler oluyor düşüncesinin hakim olduğunu rahatlıkla dile getirebiliriz.
Sektöre hizmet veren paydaşların önerileri, yaptıkları çalışmalar ışığında ortaya çıkan önemli hususları şu şekilde sıralayabiliriz.
7-11 Nisan 2025 tarihleri arasında yapılan IMO MEPC 83 toplantısının temel gündem maddelerinden biri olan ‘’REDUCTION OF GHG(greenhouse gases-sera gazı) EMISSIONS FROM SHIPS’’ gündem maddesi altında komite tarafından kabul edilen ‘’DRAFT AMENDMENTS TO MARPOL ANNEX VI ON THE IMO NET-ZERO FRAMEWORK’’ raporunun içeriği hakkındaki bilgiler paylaşıldıktan sonra,artık Armatörlerin gelecek dönemde, FuelEU benzeri bir sistemle seragazı emisyonlarının azaltılmasına imkan sağlayan sistematik çalışmaların önemi bir kez daha ne kadar önemli olduğu vurgulanmış oldu ve mevcut filolardaki gemilerin özellikle Tier 1 kapsamına girenler için,( Tier 1 Ocak 2000'den sonra inşa edilen gemiler için geçerli NOx emisyonunu sınırlar. Tier 2 , önceki Tier 1 değerlerine kıyasla NOx emisyonlarında %20'lik bir azalma gerektirir. Tier 2 ise 1 Ocak 2011'den sonra inşa edilen gemiler için geçerlidir.) iyileştirme süreçlerinin teoriden pratiğe dökülmesi zorunluluğunu kaçınılmaz hale gelmiştir.
Buna göre filodaki mevcut gemilerin geçerli koşullara uyumluluğunun sağlanabilmesi için;Strateji ve uygulama seçeneklerinin belirlenmesi ve taslağa göre,alternatif dekarbonizasyon ve yakıt seçimi olarak 2 ana konunun kırılımlarıyla alakalı çalışmaların zaman kaybetmeden somut hale getirilmesi gerekmektedir.
Dekarbonizasyon (karbonsuzlaştırma,karbon yakalama-carbon capture)
Tüm filolar için tasarlanan Karbon Giderme Planı, uzun vadeli faydalar sunarken kısa vadeli iş ihtiyaçlarını karşıladığı yadsınamaz. Hazırlanacak plan, enerji verimliliği elde etmek, yakıt tüketimini azaltmak ve AB ETS(Emissions Trading System) ve FuelEU Maritime gibi değişen vergi rejimlerinde uyumluluk için optimize edilmelidir.
Gemileri karbonsuzlaştırma gereksinimlerine uymak ,oluşabilecek zaman ve ticari kayıplar açısından ve tedarikçiler tarafından sağlanacak verimliliği iyileştirici ürünlerin montajı zamanlaması açısından düşünüldüğünde, zorlu bir görev olabilir. Bu perspektifte, piyasa gelişmelerini ve operasyonel, finansal ihtiyaçları göz önünde bulundurarak ileriye bakmak ve işletmeler için doğru karbonsuzlaştırma planlarını tanımlamak daha da karmaşık olabilir.
Filoların güçlü yönetimleriyle, Filolarda mevcut, gemiye özgü CAPEX ve OPEX etkilerine ilişkin kapsamlı veri tabanı ortaya konularak sonuca ulaşmak önem arz eder. İşletme tarafından ortaya konulan karbonsuzlaştırma Planı, uyumluluk stratejinizi belirlemenizi sağlar ,karbon giderim hedeflerinizi mümkün olan en verimli şekilde gerçekleştirmenize yardımcı olur. AB ETS ve FuelEU Maritime gibi karbon vergisine maruz kalmanızı azaltmada sizi destekleyen enerji verimliliği önlemlerini uygulama konusunda fikir edinmenizi sağlar ,aynı zamanda CII realitesine uyumluluğu garanti eder. Mevcut filonun geleceğini düşünmenin ve Karbonsuzlaştırma Planınızı hazırlamanın, doğru önlemleri ,doğru zamanda uygulamanın ve böylece filoların uyumluluğunu en uygun maliyetli şekilde sağlamanın en iyi yoludur.
Önemli diğer konu,yakıt tüketimini önemli ölçüde azaltmak için enerji açısından verimli önlemleri belirlemek ve uygulamak, yakıt maliyetlerini düşürecek ve yeni vergi rejimlerinin (AB ETS ve FuelEU Maritime) etkisini optimize edecektir.Bu düzenlemeler ışığında;Atmosfere salınan Sera Gazı’nın istenen seviyelere getirilmesiyle,maliyet verimliliğinin temel bir itici güç olarak pazarda rekabetçi kalınması sağlar ve buna mukabil ,Armatörler,Kiralayanlara ve kargo sahipleri karşısında daha güçlü ilişkiler kuracak ve saygın bir konumunu pekiştirmiş olacaktır.
Karbonsuzlaştırma Planı, hem kısa hem de uzun vadede maliyet verimliliğini optimize ederek doğru önlem sırasını belirlemek için mükemmel bir araçtır.konuyla ilgili yapılacak olan strateji ve gerekli uyumlulukların planlanmasıyla beraber aşağıdaki hususlar gerçekleşebilecek ve farkındalık yaratacaktır.Bunlar aşağıdaki gibi özetlenebilir.
*GHG uyumluluk durumu,
*En iyi iyileştirme seçeneklerinin belirlenmesi - operasyonel, teknik kolaylıklar
*Farklı önlemlerin ve seçeneklerin maliyet-fayda analizi
*Mevcut gemiler için EEXI veya yeni inşa edilenler için EEDI üzerindeki yüksek düzeyde etki ve yorumlanabilir olması
*CO2 fiyatı, yakıt fiyatı ve yakıt maliyetinin payı (%) ile ilgili hususlar
*AB ETS ve FuelEU Maritime gibi vergi rejimlerinin ve yaklaşan IMO düzenlemelerinin etkisinin optimize edilmesi
*SEEMP Bölüm III gerekliliklerinin dahil edilmesi
*Verilerle desteklenen optimize edilmiş proaktif plan verilerine erişim olanağı
Yakıt seçimi
Denizcilik sektörü, önemli maliyet etkileriyle birlikte giderek daha sıkı karbonsuzlaştırma düzenlemeleri ve beklentileriyle karşı karşıya kalıyor ve gemi sahiplerinin bu regülasyonlara karşı hazırlık yapması gerektiğini belirtmiştik. Aynı zamanda, gelecekteki alternatif yakıt fiyatları ve bulunabilirliği ile alternatif yakıtların teknolojik hazırlığı konusunda önemli bir belirsizlik var. Bu nedenle, net bir strateji geliştirmek, operasyonel optimizasyon ve verimli olabilmek adına şarttır.
Yakıt Seçimi, karbonsuzlaştırmanın getirdiği zorlukları ele almak için kullanılacak en reel çözümdür. Enerji verimliliği analizini, sera gazı emisyonu düzenlemelerini ve hedeflerini, çeşitli yakıt ve karbon emisyonu cost -benefit senaryolarını yansıtmakta en önemli argümandır. Tek bir gemi veya tüm bir filo için çeşitli yakıt stratejilerini, IMO CII, EU-ETS ,FuelEU ve MEPC 83 2025 gibi düzenlemelerin ilişkili efektiyle birlikte analiz etmemizi sağlar.
Enerji verimliliği için gemilerde uygulanabilecek çalışmalar
Filoda mevcut gemilerin,(özellikle TİER 1)enerji verimliliklerinin iyileştirilmesi için çok sayıda retrofit ( yeniden ekipmanı gerekliliğe göre uyarlama yapılandırma ) seçeneği mevcut olduğundan, işletme tarafından gemilerin en iyi şekilde teknik olarak analiz edilerek, şirkete ve regülasyonlara uyumluluğun en verimli ve en uygun maliyetle başta belirtilen strateji ve planlamalara istinaden karar verilmiş olması gerekmektedir. Seçeneklerden bazıları aşağıda olduğu gibidir;
*Bulp değişimi
Bulp üzerinden geminin kıç tarafına doğru oluşan dalganın akış şeklini değiştirilerek ,dalga direncinin düşürülmesiyle oluşan efektin sonucunda sürtünmeyi azaltır ve böylece hızı, menzili, yakıt verimliliğini ve dengeyi artırır.
*Pervane
Sabit adım pervaneler için Pro fin ve nozulların montajı yapılarak yakıt tasarrufuna yönelik akredite edilmiş büyük üreticilerle çözümlerin hayata geçirilmesi.
Benzer gemilerin son hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği (CFD) çalışmalarıyla beraber CPP optimizasyon ve pervane hafifletme çalışmalarının kontrol edilmesi.
*Rudder Retrofit
*Hava yağlama sistemleri
Gemi karinasına hava köpüklerini, hava kompresörleriyle penetre ederek, su direncini düşürerek sürtünmeyi düşürür ve yakıt verimliliğini artırır.
*Rüzgar destekli tahrik sistemleri WAPS
Ticari gemilerde ne kadar talep göreceğini açıkçası bende merak ediyorum.
*Carbon capture filters ( Scruber )
Filter scrubber ünitesiyle beraber gemi bacasına akuple edilir,ve gemiye konan tanklara, karbon özel pompalarla tahliye edilir.
*Makina retrofitleri
Armatörlerin, yakıt maliyetlerini düşürmek, enerji verimliliğini artırmak ve rijit emüsyon düzenlemelerine uymak için artan bir baskıyla karşı karşıya.Bu doğrultuda makine retrofitlerine karar vermek kritiktir .Yanlış kararlar daha yüksek operasyonel maliyetlere, uyumluluk risklerine ve gemi performansının azalmasına yol açabilir.Hangi makine retrofit yatırımları için,”en iyi yakıt tasarrufunu ve uzun vadeli değeri sağlar”sorularının cevaplarını en iyi şekilde değerlendirip buna göre aksiyon alınması gerekir.Bu kararlara istinaden aşağıdaki konulardan emin olunmalıdır.
*Geleceğe hazır - Gelişen emisyon düzenlemelerine uygun
*Maliyet verimlilik - Daha düşük yakıt tüketimi ve yaşam döngüsü maliyetleri için optimize edilmiş
*Performans odaklı - Geminizin belirli operasyonel profiline göre uyarlanmış
*Filonuzdaki verimliliği en üst düzeye çıkarma
*Geleceğe hazırlık kapsamında “ZERO GHG” düşünüldüğünde;
Alternatif yakıtlar ve Karbon Yakalama: Amonyak, hidrojen, metanol, LNG veya biyodizel kullanımlarına geçiş. Özellikle mevcut filoda biodizel gibi türevlerin kullanımı yeni uyumluluklar için gemi sahiplerinin elini güçlendirmektedir.
*Verimliliği artıran teknolojiler
Atık ısı geri kazanımını(steam türbin ve micro boier), calmp on shaft generator gibi örnekler Karbon Giderme Planıyla entegre olmalıdır.
*Operasyonel ve finansal etki
Seyir, kargo ve liman operasyonlarında enerji yönetimini optimize etmek, storm geo, one link vb.. programların kullanılarak, insan hatalarının minumuma indirgenmesi.
Tankerler için kargo ısıtma ve boşaltma operasyonları iyileştirmek.
Konteynır gemilerin liman operasyonları boyunca sahilden elektrik alması.( Cold Ironing system / Bilahare değinilecektir )
Gemi aydınlatmalarının led lambalara dönüşmesi, bazı yardımcı ekipmanlara frekans konventörleri adapte edilerek mevsimsel şartlara bağlı olarak enerji sarfiyatının düşürülmesi gibi konuların gerçekleştirilerek nihayetinde; yakıt tasarrufu, bakım maliyetleri ve uyumluluk gereksinimlerinin incelenmesi belirtilebilir.
Gemilerin Sahilden Elektrik ile Beslenmesi ( Cold Ironing )
Bu konu özellikle liman tesisleri için önem arz etmekle birlikte, yürürlüğe giren kurallar neticesinde armatör tarafı içinde önem kazanmıştır. Hepimizin bildiği gibi, kural vb bir zorunluluk yoksa, ve/veya bir kazanç elde edilmeyecekse, armatör yatırım yapmak istemez. Daha doğrusu tüccar mantığıyla hiç kimse maddi, manevi bir kazanç elde etmeyeceği konuya yatırım yapmak istemez ki , bu son derece doğaldır. Lakin yürürlüğe giren kurallar neticesinde bu husus kat be kat önem kazanmıştır.
Sistem an itibariyle, limana gelen her gemiye anında bağlantı yapılarak, enerjinin sahilde bulunan bir kaynaktan alınmasına olanak tanımamaktadır. Daha açık bir tabirle; her geminin sistemi bu şekilde beslenmeye uygun değildir ve bir takım revizyonlar gerektirmektedir. Bugüne kadar göz ardı edilen bu iyileştirme, yeni çıkan kurallar çerçevesinde daha da önem kazanmış olup, armatörün yatırım önceliği vermesi gereken konular arasına girmiştir.
Burada önemli bir ayrıntı ise; Sahilden beslenen gemide, olası bir enerji kesintisinde zarar görecek olan gemi sistemlerinin onarımı, kaybedilen zaman gibi kayıpların kimin sorumluluğunda olacağıdır. Örneğin bir cyro nun hasar görmesi sonucu, gerekli olan min 12 saatlik tamir /devreye alma süresinde; geminin kiradan düşmesi ve ekipman için ödenen ücret, epeyce bir gider kalemi oluşturacaktır. Kuşkusuz farklı sistemlerin hasar görmesi sorunun büyüklüğünü ve maliyetini arttıracaktır.
Ülkemizde an itibariyle ASYAPORT limanı Cold Ironing sistemi kurmuş, devreye almış ve gemilere sahilden elektrik ile beslenebilme imkanını sunmuştur.
Kazasız, bol kazançlı günler dilerim.
Kapt.Gökmen AZAKLI
Akar Group / Filo Müdürü ( Konteyner – Genel Kargo )