Navlun Sözleşmelerinde Akdi Taşıyanın Sorumluluğunun Olmadığı Haller
1. Giriş
Uygulamada taşıma işleri komisyoncularının yük ilgililerine eşya taşımayı taahhüt etmeleri ve buna istinaden navlun faturası kesmeleri halinde “akdi taşıyan” olarak kabul edildikleri bilinmektedir. Bu durum, taşıma işleri komisyoncularının cüzî kârlarla büyük mali yükümlülükler altına girmesine neden olabilmektedir.
Bu yazıda, navlun sözleşmelerinde akdi taşıyanın sorumluluğunu ortadan kaldırabilecek belirli haller üzerinde durulacaktır.
2. Akdi Taşıyan ve Fiili Taşıyanın Sorumluluğu
Navlun faturalarının düzenlenmesi ve taşıma taahhüdü verilmesi durumunda, taşıma işleri komisyoncularının "akdi taşıyan" olarak kabul edilmesi ve fiili taşıyanla birlikte müteselsil sorumluluk altına girmesi yasal bir gereklilik olarak uygulanmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK), meydana gelen hasar veya kayıp nedeniyle akdi ve fiili taşıyanın birlikte tazminat yükümü altında olacağını düzenlemektedir.
3. Akdi Taşıyanın Sorumluluktan Kurtulabileceği Haller
Genel kural olarak akdi taşıyan, fiili taşıyan ile birlikte müteselsil sorumludur. Ancak, kanun koyucu belirli şartlar altında akdi taşıyanın sorumluluğunu ortadan kaldıracak istisnalar öngörmüştür.
TTK 1192/1 Maddesi 6102 sayılı TTK'nin "Sorumsuzluk Şartı" başlıklı 1192/1 maddesi şu şekilde düzenlenmiştir:
"...bir navlun sözleşmesinde, sözleşmenin konusunu oluşturan bir taşımanın belirli bir kısmının taşıyandan başka bir kişi tarafından gerçekleştirileceğinin öngörülmüş olması durumunda, sözleşmeye, taşımanın ilgili bölümünde taşınan eşya fiili taşıyanın hâkimiyetinde iken meydana gelecek ziya, hasar veya teslimdeki gecikmeden taşıyanın sorumlu olmayacağına ilişkin şart konabilir..."
Bu maddeye göre, taşıma sözleşmesinde belirli bir bölümü fiili taşıyanın gerçekleştireceği belirtilmişse, akdi taşıyan bu bölümde meydana gelecek hasar veya kayıptan sorumlu olmayabilir.
Ancak, bu sorumsuzluk şartının geçerli olabilmesi için fiili taşıyan aleyhine Türk mahkemelerinde dava açılabiliyor olması gerekmektedir. Ayrıca, zarara konu olayın fiili taşıyanın hâkimiyetinde gerçekleştiğini ispat yükü de akdi taşıyan üzerindedir.
4. Navlun Sözleşmesinde Fiili Taşıyanın Bilgilerinin Yer Alması
Ayrıca, TTK'nin 1192/2 maddesi uyarınca, sorumsuzluk şartının geçerli olabilmesi için fiili taşıyanın adı, unvanı ve işyeri adresinin navlun sözleşmesinde yer alması gerekmektedir.
Eğer fiili taşıyan navlun sözleşmesi yapılırken belirlenmemişse, akdi taşıyan en geç eşyanın fiili taşıyana tesliminden sonra alıcıya bildirimde bulunmalıdır. Bu bildirim yapılmadığı takdirde, akdi taşıyanın sorumluluğu devam edecektir.
5. Sonuç
Taşıma işleri komisyoncularının, navlun sözleşmesi kapsamında sorumluluklarını sınırlandırmak veya ortadan kaldırmak istemeleri halinde, navlun sözleşmesini büyük bir dikkatle hazırlamaları gerekmektedir.
Zira, kanun koyucu tarafından belirlenen istisnalara uygun düzenlemeler yapılmadığı takdirde, fiili taşıyanla birlikte müteselsil sorumluluk söz konusu olabilecektir. Bu nedenle, navlun sözleşmesinde fiili taşıyanın bilgilerine yer verilmesi ve sorumluluk şartlarının dikkatle belirlenmesi, akdi taşıyanlar açısından büyük önem arz etmektedir.
Av. Yusuf Said Erdoğan
EDGE Hukuk Bürosu ve Danışmanlık
Ortak
GSM: +90 (506) 026 0602