Terzi Kendi Söküğünü Neden Dikemez?
Bugün yeni bir haftanın başlangıcı, Pazartesi. Zaman o kadar hızlı geçiyor ki çoğumuz hayallerimizi gerçekleştiremeden yaşlandığımızın farkında değiliz. Zaman demişken, zamanı yönetme konusunda 10 üzerinden kendinize kaç puan verirdiniz sorusunu şuraya usulca bırakıyorum.
Terzi kendi söküğünü neden dikemez? İğne, ipliği olan ve işi bilen bir terzi söküğüyle halkın içine çıkarsa bu saatten sonra sizce ona kim iş verir? Gelin, bu konuyu biraz irdeleyelim.
Atasözünün Anlamı
“Terzi kendi söküğünü dikemez” atasözü, bir kişinin başkalarına yardım etme konusunda ne kadar yetenekli olursa olsun, kendi sorunlarıyla başa çıkmakta zorlanabileceğini ifade eder. Bu durum, insan doğasının bir yansımasıdır. Başkalarının problemlerine dışarıdan bakmak ve çözüm üretmek genellikle daha kolaydır. Ancak, iş kendi sorunlarımıza gelince, duygusal bağlar ve kişisel çıkarlar devreye girer ve objektif olmak zorlaşır.
Siz tam olarak kendinizi bu süreçte nerede görüyorsunuz bilemiyorum, lakin birçok insanın kendi sorununa çözüm bulmakta zorlandığı ortada.
Bu atasözü, terziler için mecazen kullanılmıştır, oysa hemen her meslek grubu ve birey için geçerlidir. Örneğin, bir doktor, hastalarına en iyi tedaviyi sunarken, kendi sağlığına yeterince özen göstermeyebilir. Bir psikolog, danışanlarına mükemmel rehberlik ederken, kendi duygusal sorunlarıyla başa çıkmakta zorlanabilir. Bu durum, insanların kendi meselelerine karşı daha az soğukkanlı ve objektif olamamalarından kaynaklanır.
Psikolojik açıdan bakıldığında, bu atasözü, insanların kendi sorunlarına karşı daha az çözüm odaklı olmasının nedenlerini açıklar. Kendi sorunlarımızla yüzleşmek, duygusal bir yük getirir ve bu da çözüm üretme kapasitemizi azaltır. Sosyolojik açıdan ise, bu durum, toplumsal roller ve beklentilerle de ilgilidir. İnsanlar, başkalarına yardım ederken toplumsal bir rol üstlenir ve bu rol, onların kendi sorunlarını göz ardı etmelerine neden olabilir.
“Terzi kendi söküğünü dikemez” atasözü, hayatın her alanında karşımıza çıkan bir gerçeği ifade eder. Başkalarına yardım etmek, kendi sorunlarımızı çözmekten daha kolaydır. Bu atasözü, bize, kendi sorunlarımızla başa çıkarken daha fazla özen göstermemiz gerektiğini hatırlatır. Kendi söküğümüzü dikmek, belki de en zor ama en gerekli iştir.
Bu hafta sonu İstanbul Cemile Sultan Korusu’nda harika bir kahvaltı etkinliğine ev sahipliği yaptık. Öncelikle, katılımları ile bizleri şereflendiren ve organizasyonda emeği geçenlere bir kere daha huzurlarınızda sonsuz teşekkür etmek istiyorum.
Bu etkinlik bize bir kere daha gösterdi ki yaşanılan deneyimlerle insan, gerek iş gerekse özel hayatında olgunlaşıyor ve süreçleri yönetirken çok daha profesyonel adımlar atabiliyor. Bugün geldiğimiz noktada lojistik sektörü veya diğer bir deyimle tedarik zinciri halkaları, geçmişten çok ciddi dersler çıkarmış olacak ki geleceğe çok daha güvenli adımlarla ilerliyor.
Birbirinden önemli isimlerin bir araya geldiği bu etkinlikte, nitelikli iş gücü ve sürdürülebilir şirket yönetiminin sektör paydaşlarının ortak sorunu olduğu bir kere daha gözlemlemiş olduk. Bu sorunların üstesinden gelmek için, şirketlerin çalışanlarına sürekli eğitim ve gelişim fırsatları sunması, iş gücünün motivasyonunu artıracak adımlar atması ve sürdürülebilirlik ilkelerini iş süreçlerine entegre etmesi gerekmektedir. Bizler ne kadar profesyonel olsakta sonuç itibari ile nihayetinde insanız #BirlikteDahaGüçlüyüz mottomuz ile tüm sektör paydaşlarını bir araya getirmeye devam edeceğimizin sözünü veriyoruz.
Tüm paydaşlarımı bir başkasının söküğünü görmeye değil, gördüğünüz o söküğü dikmeye davet ediyorum.
Bu şekilde hem bireysel hem de kurumsal başarıya ulaşmak mümkün olacaktır.
Gönlünüzce bir hafta olması dileğiyle.
Açıkçası ben kendi söküğümü dikmeyi, kendi işimi kendim yapmayı ilkokul sıralarında öğrendim. Bizim ilköğretim/ortaokul/Lise çağımızda, kişiye bağlı kalmadan yaşamayı öğretilirdi. Yerli malı haftası da bizim için ayrı bir anlam taşıyordu. Üretmeye özeniyorduk. Kendi işini yapamamak, başkasına yaptırmak ayıp sayılıyordu. O günlere özlemle yaşıyoruz, sevgilerimle..