Yolların Kahramanlarına Adanmış Bir Gün: 30 Kasım Dünya Sürücüler Günü
Teknoloji ve değişim doğru yönetilemediği zaman faydasından daha çok zarar verebiliyor, günümüzde teknolojinin gelişmesi ile birlikte lojistik sektörü adına çok güzel gelişmeler yaşandığını hep birlikte görüyor ve bu baş döndürücü yeniliklerin nerede duracağını merakla izliyoruz. Bunda 20 sene evvel sürücülerin çok zorlu şartlarda çalıştıklarını yaşı uygun olanlar hatırlayacaktır, bugün sürücüler için teknoloji ve konforun birleştiği kabinleri neredeyse her markanın olmazsa olmazı diyebiliriz. Bu konfor ve teknolojiye rağmen kimse sürücü olmak istemiyor. Lojistik sektörü yaşanan sürücü sorununa acil çözümler bulamazsa maalesef tedarik zinciri çok yakında sekteye uğrayacaktır.
Her ne kadar Dünya Şoförle günü 30 Kasım denilmiş olsa da farklı ülkelerde farklı tarihlerde kutlandığını gözlemliyoruz. Bana soracak olursanız ben, Araçların direksiyonunda gece gündüz demeden çalışan, malları ve insanları güvenli bir şekilde taşıyan sürücüleri onurlandırmak için ayrılmış özel bir gün olmamalı tıpkı, Anneler, Babalar ve diğer özel günlerinde 1 güne sığdırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak, bu özel gün Türkiye'de lojistik sektörünün karşılaştığı zorlukları da hatırlatma fırsatı sunuyor. Ülkemizdeki lojistik sektörü, şoför sorunuyla boğuşurken, bu sorunun üstesinden gelmek için atılacak adımlar da gittikçe önem kazanıyor.
Türkiye'nin coğrafi konumu, lojistik sektörün büyük bir önem kazanmasına neden olmuştur. Ancak, bu sektörün can damarı olan sürücüler, bir dizi sorunla karşı karşıya. Peki, Türkiye'de yaşanan lojistik sektöründeki sürücü sorunları nelerdir ve bu sorunların üstesinden nasıl gelinebilir?
Türkiye'de artan lojistik taleplerine rağmen, şoför sayısında ciddi bir eksiklik yaşanıyor. Bu durum, malların ve hizmetlerin zamanında ulaştırılmasını zorlaştırıyor ve işletmelerin rekabet avantajını olumsuz etkiliyor. Peki, bu sorunun çözümü nedir?
Yeterli sayıda sürücüyü sektöre çekmek ve tutmak için sektör adına neler yapılabilir?
Birincisi, sektöre duyulan ilgiyi artırmak için eğitim programları ve farkındalık kampanyaları düzenlemek önemlidir. Ayrıca, sürücülere sağlanan avantajların ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sektördeki insan kaynağını artırabilir. Genç nesilleri lojistik sektörüne çekmek adına meslek liseleri ve üniversitelerle iş birliği yapılması, sektördeki sürücü açığını kapatmada etkili olabilir.
Geçtiğimiz sene YÖK mevzuatı çerçevesinde çok yönlü iş birliği gerçekleştirmek amacıyla hazırlanan protokol 12 Eylül 2022 tarihinde Rektör Prof. Dr. Kazım UYSAL ve LODER Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tanyas tarafından rektörlük makamında gerçekleştirilen bir tören ile imzalanmıştı. Ayrıca LODER Yönetimi başta olmak üzere Kütahya Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Hakan KARA, Dr. Öğr. Üyesi ve LODER üyesi Ali Çağrı BURAN ile Lojistik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr.Kayıhan Ö. Turan ve benimde aralarında bulunduğum sektörün oyuncuları bir çalıştaya tanık olmuş sorunları ve çözümleri konuşmuştuk. Hedeflenen özellikle Lojistik sektörü için sürücü açığının üniversiteler ile kapatılması ve bu mesleği yapacak kişilere statü kazandırılarak mesleğin cezbedilir hale getirilmesiydi. Sonuç ne oldu derseniz sonucu hep birlikte göreceğiz bekliyoruz.
Lojistik sektörü, hızla gelişen teknolojiye ayak uyduruyor haberlerine çok sık rastlarsınız, evet sektörün bazı bölümlerinde teknolojiye yatırım oldukça fazlayken, teknolojik gelişmelerle başa çıkacak yeterli eğitim almamış şoförler, bu avantajın tam anlamıyla kullanılmasını engelliyor.
Sürücülerin teknolojiyle uyum sağlaması için acil eylem planlarına geçerek eğitim programları düzenlenmeli, sürücüleri yeni teknolojik gelişmelere adapte ederek bu meslek sevdirilmelidir. Lojistik şirketleri, düzenli olarak güncel eğitimler sağlayarak hem güvenliği artırabilir hem de iş süreçlerini daha verimli hale getirebilir. Ayrıca, akıllı lojistik yönetim sistemlerinin kullanımını teşvik etmek, iş süreçlerini daha şeffaf ve etkili hale getirecektir.
Uzun mesafeli taşımacılık yapan sürücüler, sürekli olarak yollarda oldukları için sağlık sorunlarına daha açık bir konumda bulunmaktadırlar. Ayrıca, trafik, hava koşulları ve sürekli değişen iş programları, sürücülerin stres seviyelerini artırmaktadır. Sürücülerin sağlığını korumak ve iş stresini azaltmak için özellikle garajların acilen elden geçirilmesi gerekiyor. Bu konuda Sivil Toplum Kuruluşlarına çok fazla iş düşmektedir.
Çözüm önerilerim içerisinde Sürücüleri düzenli sağlık kontrolü programlarına dahil etmek için sağlık sigortası avantajları sunmak, şoförlerin sağlığını korumada önemli bir adımdır. Ayrıca, iş stresini azaltmak adına esnek çalışma saatleri ve düzenli dinlenme molası politikaları oluşturmak hem şoförlerin hem de işletmelerin performansını artıracaktır.
Çevresel endişelerin giderek arttığı bir dönemde, lojistik sektörünün sorunu elbette sadece sürücü eksikliği değildir. Maden sektöründen sonra dünyamızı en çok kirleten lojistik sektörü için sürdürülebilirlik konusunda sorumluluk sahibi eğitimli sürücülere çok iş düşecektir.
Türkiye'deki lojistik sektöründeki sürücü sorunlarının çözümüne yönelik geniş bir strateji belirlememiz gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, bu sorunların çözümü için sektördeki tüm paydaşların bir araya gelmesi ve iş birliği yapması gereklidir.
Can ve mallarımızın güvenli taşınmasını sağlayan sürücülerimize, Dünya Şoförler (Sürücüler) Günü'nde teşekkür etmek, aynı zamanda onlar için daha iyi bir çalışma ortamı oluşturmak da hepimizin sorumluluğudur.
Hadi bugün sizde size gelen dostlarımıza kendi ellerinizle bir kahve ikram edin.