2024 AİLE İSTATİSTİKLERİ
Aile, bir toplumda en küçük birimdir. Aile bağları, aile kültürü, aile anayasası, aile terbiyesi, aile ilişkileri, aile reisi olarak hemen hemen her yerde karşımıza çıkar.
Her konuda olduğu gibi ailede de sürdürülebilirlik ön plandadır. Hiçbir kimse aile düzenini bozmak, huzursuz bir aile ortamında bulunmak istemez. Ancak bazen zorunlu olarak aile yaşamına son verilmesi durumuyla karşılaşılabilir. Aile içi geçimsizlikleri söz konusu olduğu zaman bu konuda en çok zararı gören maalesef çocuklardır. Her çocuk ana ve babasını her zaman birlikte görmek, onların mutluluklarını paylaşmak ister. Çünkü o çocuğu yetiştiren ana ve babadır. Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren büyüklerinden (anne ve babasından) gördüklerinin doğru olduğuna inanarak onlardan aldığı tutum ve davranışları sergiler. Çünkü onun için tek doğru ana baba davranışlarıdır. Örneğin sigara içen bir baba çocukları için kötü örnektir. Çocuk, onun zararını veya eksilerini kavrayacak yapıya sahip olmadığı için ben de büyüsem de sigara içsem diye düşünebilir hatta babasını taklit edebilir. Bir başka deyişle sigara içmek çocuğun bilinçaltına yerleşecektir.
Aile terbiyesi çocukların yetişmesinde en önemli faktör olarak karşımıza çıkar. Anne ve babanın birbirleriyle konuşma şekilleri, üçüncü kişilerle olan ilişkilerindeki nezaket çocuğun izlemindedir ve nasıl görüyorsa onu benimser. Onun için çocuğun yanında özellikle onu olumsuz şekilde etkileyecek konulardan kaçınmalıdır. Diğer yandan çocuğa yalan hiç söylenmemelidir. Doğru sözlerle ona açıklamalarda bulunmak, sebep sonuç ilişkilerini onun anlayabileceği dilde anlatmak son derece önemlidir.
Bir de çocuğun ağlamasını kesmek için ona verilen tavizler akılcı ve bilinçli olmalıdır. Her ağladığında çikolata vb. verilen çocuk, ağlamayı silah olarak kullanmaya başlar ve her istediğini ağlamakla elde edebileceğini beynine yerleştirir. Çocuğa çocukça yaklaşmak en güzel çözümlerden biridir. Onunla oyun oynamak, lunaparka gitmek, kitap okumak, TV izlemek gibi aktiviteler hem çocuğun eğitim alt yapısını oluşturacak hem de anne babasına bağımlılığını arttıracaktır.
Okul çağına gelen bir çocuk, artık sosyal ve kültürel açıdan da birtakım olaylara katılacaktır. Burada tüm tahsil hayatı boyunca verilen eğitimlerin önünde ilkokulda aldığı eğitim bir tık daha öndedir. Çocuk arkadaş seçimini, toplum içinde görev almayı, okumayı, yazmayı, ödev yapmayı ilkokulda öğrenmekte ve uygulamaktadır. Oluşan görev bilinci tüm hayatı boyunca kendisine temel teşkil edecektir. Ayrıca davranış şekillerini, sorumluluk bilincini, beslenme kültürünü, anne babasına veya diğer büyüklerine saygıyı ilkokul öğretmeniyle birlikte ailesinden öğrenecektir. Dolayısıyla ilkokul öğretmenlerimiz bizim en değerli büyüklerimizdir, onları hiçbir zaman unutmayalım.
Çocuklarda bir de kardeş sevgisi aşılamak veya arkadaş sevgisinin önemini vurgulamak esas alınmalıdır. Tek çocuklu ailelerde bu biraz zor gözükse de okul ve diğer çevresinde edindiği arkadaşlıklar bu sorunu aşabilir.
Sosyal faaliyetler çocuğun gelişimi, birbirlerine saygı, sevgi, toplumsal duyarlılık, birtakım yeteneklerin ortaya çıkarılması yönünden vazgeçilmez bir faktördür. Yüzme, futbol, basketbol, okuma yarışması, bilgi yarışması gibi girişimler çocuğun kazanmasından çok ilerdeki yaşamında kullanabileceği bir tecrübe olacaktır. Ailenin olanakları elverdiği müddetçe çocuk mutlaka bir sosyal aktiviteye katılmalıdır ve bu sadece çocuklukta değil tüm hayatı boyunca geçerli olmalıdır.
Her çocuk farklı zekâ ve akıl seviyesinde olmayabilir. Yukarıda saymaya çalıştığımız faaliyetler çocuğun hangi dalda başarılı olacağı hakkında ipucu verecektir. Anne babasının mesleği çocuklarda daha çok tercih sebebidir.
Ataerkil toplumlarda aile reisi erkektir ve evin maddi ihtiyaçlarının karşılanması gibi sorumlulukları vardır. Kadın ise ev işleri ve çocuk yetiştirme görevlerini üslenmiştir.
Günümüzde iş hayatının yaygınlaşması, halkımızın tahsil seviyelerinin yükselmesi, ekonomik geçim zorlukları, globalleşme gibi nedenlerle aile reisi kavramı yavaş yavaş yok olmak üzeredir. Ailede her sorun, her sevinç ortak olmak durumundadır. Eşler her ikisi de çalıştığından alışverişi birisi, yemek, temizlik işini birisi yapacak diye bir kural yoktur ve olmamalıdır. Çünkü çocuklara anlatacakları iş hayatı, ekonomik ifadeler, sosyal ve kültürel eylemler ortak bir yapıdadır. Bu ortamda yetişen çocuk ileride evlendiği zaman bir aile bütünlüğüne yatkın ve saygılı olacağı kesindir.
Aile kavramı iş hayatında da bambaşka özellikleriyle karşımıza çıkar. Çalışanlar aile şirketlerinde pek görev almak istemezler. Çünkü aile şirketlerinde görev dağılımı sırasında ile yakınlarına öncelik tanınır ve diğer çalışanlar için yükselme kavramı zorlaşır. Hâlbuki kurumlaşmış şirketlerde sistem öne çıkar. Örneğin aile şirketlerinde görevli bir personel uzun yıllar görevde kalır ve sistem o kişinin üzerine kuruludur, yani görev değişikliği uzun bir alıştırma süresinden sonra vuku bulur. Kurumsal bir şirkette ise her departman belirli bir sistem dahilinde faaliyettedir. Görevli personel değişikliği etkilemez çünkü sistem sürdürülebilir durumdadır.
Aile şirketlerinde bir de aile anayasası kuralı olan işletmeler vardır ki bunlar kurumsaldır. Örneğin 5-6 yıl çalışmadan müdür olunmaz veya her departmanda belirli süre görev yapmadan genel müdürlük oluşmaz şeklindedir ve bu şekilde hem aile fertlerinin hakları hem de şirketin hakları korunmaya çalışılır. Geçerli bir sürdürülebilirlik faaliyetidir.
Eskiden hane halkı büyüklüğü bugünkünden farklı idi ve ortalama hane halkı büyüklüğü ortalama 5-6 civarında idi. Günümüzde ise aşağıda TÜİK’ten aldığı bilgilerde okuyacağınız gibi 3 civarına düşmüştür. Çünkü köy nüfusu azalmış, kentlerde de ekonomik yaşam oldukça zorlaşmıştır.
TÜİK tarafından yayınlanan 2024 aile istatistikleri aşağıdadır.
Ortalama hane halkı büyüklüğü 3,11 oldu
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, Türkiye'de 2008 yılında 4 kişi olan ortalama hane halkı büyüklüğünün, azalma eğilimi göstererek 2024 yılında 3,11 kişiye düştüğü görüldü.
Ortalama hane halkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il Şırnak oldu
Türkiye'de 2024 yılında ortalama hane halkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il, 4,85 kişi ile Şırnak oldu. Şırnak ilini 4,63 kişi ile Şanlıurfa ve 4,50 kişi ile Batman izledi. Ortalama hane halkı büyüklüğünün en düşük olduğu iller ise 2,53 kişi ile Giresun ve Çanakkale oldu. Bu illeri, 2,55 kişi ile Tunceli ve 2,59 kişi ile Eskişehir izledi.
Tek kişilik hane halklarının oranı arttı
ADNKS sonuçlarına göre, 2016 yılında %14,9 olan yalnız yaşayan fertlerden oluşan tek kişilik hane halklarının oranının 2024 yılında %20'ye yükseldiği görüldü.
Geniş aileden oluşan hane halklarının oranı %13,3 oldu
Tek çekirdek aile olarak ifade edilen, yalnızca eşlerden veya eşler ve çocuklarından veya tek ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan hane halklarının oranı, 2016 yılında %66,4 iken 2024 yılında %63,5'e geriledi. Diğer yandan, geniş aile olarak tanımlanan ve en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının oranı 2016 yılında %16,3 iken 2024 yılında %13,3'e düştü.
Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halklarının oranı %3,2 oldu
Aralarında eş, anne-çocuk veya baba-çocuk ilişkisi olmayan fertleri içeren; diğer bir ifadeyle çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halklarının oranı 2016 yılında %2,4 iken 2024 yılında %3,2'ye yükseldi.
Tek kişilik hane halklarının oranının en yüksek olduğu il Gümüşhane oldu
İllere göre hane halkı tipleri incelendiğinde, 2024 yılında tek kişilik hane halklarının oranının en yüksek olduğu ilin %31,7 ile Gümüşhane olduğu görüldü. Gümüşhane ilini %29,8 ile Tunceli ve %29,7 ile Giresun izledi. Diğer yandan tek kişilik hane halklarının oranının en düşük olduğu il ise %11,1 ile Batman oldu. Bu ili %11,9 ile Van ve %12,3 ile Diyarbakır izledi.
Tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu il Gaziantep oldu
Tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu il, 2024 yılında %71,4 ile Gaziantep oldu. Gaziantep ilini %70,8 ile Şanlıurfa ve %70,7 ile Diyarbakır takip etti. Tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının oranının en düşük olduğu il ise %50,5 ile Tunceli oldu. Tunceli ilini %51,9 ile Gümüşhane ve %54,1 ile Artvin izledi.
Hane halklarının %10,9'unu tek ebeveyn ve çocukları oluşturdu
Türkiye'de 2024 yılında toplam hane halklarının %10,9'unu tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hane halkları oluşturdu. Toplam hane halklarının %2,6'sını baba ve çocuklardan oluşan, %8,4'ünü ise anne ve çocuklardan oluşan hane halklarının oluşturduğu görüldü.
Tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu il Bingöl oldu
Tek ebeveyn ve çocuklardan oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu il, 2024 yılında %13,5 ile Bingöl oldu. Bu ili, %13,4 ile Elâzığ ve %13,1 ile Adana illeri izledi. Bu oranın en düşük olduğu iller ise %8 ile Ardahan, %8,5 ile Yozgat ve %8,6 ile Burdur, Kars ve Bitlis oldu.
Toplam hane halkları içinde anne ve çocuklardan oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu iller, %10,6 ile Bingöl, %10,3 ile Elâzığ ve %10,1 ile Adana olurken, bu oranın en düşük olduğu iller ise %5,4 ile Ardahan, %6,3 ile Yozgat ve Burdur oldu.
Diğer yandan, baba ve çocuklardan oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu iller, %3,9 ile Kilis, %3,7 ile Malatya ve %3,3 ile Hatay olurken, bu oranın en düşük olduğu iller ise sırasıyla %2 ile Nevşehir ve Sinop, %2,1 ile Şırnak, Erzurum ve Bitlis oldu.
Geniş aileden oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu il Hakkâri oldu
Geniş aileden oluşan hane halklarının oranının en yüksek olduğu il, 2024 yılında %20,3 ile Hakkâri oldu. Hakkâri ilini %18,7 ile Batman, %17,9 ile Bartın izledi. Bu oranının en düşük olduğu il ise %9,2 ile Eskişehir oldu. Eskişehir ilini %10,1 ile Ankara ve Çanakkale izledi.
Türkiye'de 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hane halkı oranı %42,8 oldu
ADNKS sonuçlarına göre 2024 yılında toplam hane halkı sayısı 26 milyon 599 bin 261 oldu. Hanelerin %42,8'inde 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunduğu görüldü. Bu hanelerin illere göre dağılımı incelendiğinde, 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan hane halkı oranının en yüksek olduğu ilin %68,5 ile Şanlıurfa, en düşük olduğu ilin %28,2 ile Tunceli olduğu görüldü.
Hanelerin %19'unda 0-17 yaş grubunda bir çocuk, %14,6'sında iki çocuk, %6'sında üç çocuk, %2'sinde dört çocuk, %1,1'inde ise beş ve daha fazla çocuk bulunduğu görüldü.
Yaklaşık her 4 haneden birinde en az bir yaşlı fert bulunduğu görüldü
Türkiye'de 2024 yılında toplam 26 milyon 599 bin 261 haneden 6 milyon 726 bin 583'ünde yaşlı nüfus olarak tanımlanan, 65 ve daha yukarı yaşta en az bir fert bulunduğu görüldü. Diğer bir ifadeyle, hanelerin %25,3'ünde en az bir yaşlı fert yaşadığı görüldü. En az bir yaşlı fert bulunan 6 milyon 726 bin 583 hanenin 1 milyon 750 bin 900'ünü tek başına yaşayan yaşlı fertler oluşturdu.
Yaş grubu 25-29 olup hiç evlenmeyenlerin %72,6'sının ebeveynleri ile yaşadığı görüldü
ADNKS sonuçlarına göre 2024 yılında, 25-29 yaş grubunda ve hiç evlenmemiş olan 3 milyon 374 bin 686 kişiden 2 milyon 450 bin 869 kişinin anne ve/veya babası ile birlikte yaşadığı görüldü. Diğer bir ifadeyle, 25-29 yaş grubunda hiç evlenmemiş olup ebeveynleri ile yaşayanların oranı toplamda %72,6 oldu. Bu oranın %44,8'ini erkekler, %27,9'unu ise kadınlar oluşturdu.
Toplam resmi evlilikler içinde son evliliğinde akraba evliliği yapanların oranı %8,1 oldu
ADNKS sonuçlarına göre, 2024 yılında toplam resmi evlilikler içinde, son evliliğinde birinci dereceden kuzenleri ile akraba evliliği yapmış bireylerin oranı %8,1 oldu. Akraba evlilikleri akrabalık türüne göre incelendiğinde, akraba evliliği yapmış bireylerin %46,4'ünün hala/dayı çocukları ile %27,2'sinin amca çocukları ile ve %26,4'ünün ise teyze çocukları ile evli olduğu görüldü.
Akrabasıyla evli olan bireylerin en fazla olduğu il Mardin oldu
Toplam resmi evlenmeler içindeki akraba evlilikleri illere göre incelendiğinde, 2024 yılında toplam evli bireyler içinde son evliliğinde akraba evliliği yapmış bireylerin oranının en fazla olduğu il %19,9 ile Mardin oldu. Bu ili %18,7 ile Şanlıurfa ve %16,7 ile Siirt izledi. Akraba evliliği yapmış bireylerin oranının en az olduğu il ise %1,2 ile Edirne oldu. Bu ili %1,5 ile Kırklareli ve %2 ile Çanakkale izledi.
Akraba evliliği oranı 2024 yılında %3,3 oldu
Evlenme istatistikleri sonuçlarına göre, 2010 yılında gerçekleşen resmi evlenmelerin %5,9'unun akraba evliliği olduğu ve bu oranın sonraki yıllarda sürekli düşüş göstererek 2019 yılında %4, 2024 yılında ise %3,3 olduğu görüldü.
Akraba evliliği oranının en yüksek olduğu il %16,9 ile Şanlıurfa oldu
Akraba evliliği oranı illere göre incelendiğinde, 2024 yılında akraba evliliği oranının en yüksek olduğu ilin %16,9 ile Şanlıurfa olduğu görüldü. Bu ili, %12,6 ile Siirt ve %12,4 ile Mardin izledi. Akraba evliliği oranının en düşük olduğu il %0,2 ile Artvin oldu. Bu ili %0,5 ile Kırklareli ve Edirne izledi.
Bireylerin mutluluk kaynağı aileleri oldu
Yaşam Memnuniyeti Araştırması, 2024 sonuçlarına göre bireylerin mutluluk kaynağı olan kişiler incelendiğinde, kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı %72,9 olurken, bunu sırasıyla %13,2 ile çocukları, %4,2 ile kendisi, %3,4 ile eşi, %3 ile anne/babası ve %1,9 ile torunları takip etti.
Babası vefat etmiş çocukların sayısı 258 bin 515 oldu
ADNKS sonuçlarına göre, 2024 yılında Türkiye'de toplam 21 milyon 817 bin 61 çocuk içinde hem annesi hem babası vefat etmiş çocuk sayısının 5 bin 276, babası vefat etmiş çocuk sayısının 258 bin 515, annesi vefat etmiş çocuk sayısının ise 81 bin 373 olduğu görüldü.
Cinsiyete göre incelendiğinde hem annesi hem babası vefat etmiş erkek çocuk sayısının 2 bin 740, kız çocuk sayısının 2 bin 536, babası vefat etmiş erkek çocuk sayısının 132 bin 301, kız çocuk sayısının 126 bin 214, annesi vefat etmiş erkek çocuk sayısının 41 bin 500, kız çocuk sayısının 39 bin 873 olduğu görüldü.
Koruyucu aile yanında bakımı sağlanan çocuk sayısı 10 bin 430 oldu
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının verilerine göre 2024 yılında Türkiye genelinde kuruluş bakımı altında bulunan çocuk sayısının 15 bin 135 olduğu görüldü. Mevcut koruyucu aile sayısı 8 bin 719, koruyucu aile yanında bakımı sağlanan çocuk sayısı ise 10 bin 430 oldu. Evlat edindirilen çocuk sayısı 2024 yılında 589 oldu.
Son bir yıl içindeki boşanma olaylarından 186 bin 536 çocuk etkilendi
Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 2024 yılında 187 bin 343 çift boşanırken 186 bin 536 çocuk velayete verildi. Boşanma davaları sonucu, çocukların velayetinin çoğunlukla anneye verildiği görüldü. Çocukların velayetinin %74,4'ü anneye, %25,6'sı babaya verildi.
Taşınabilir bilgisayar bulunan hanelerin oranı %45,2 oldu
Hane halkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre, evden İnternete erişim imkânına sahip olan hanelerin oranı 2004 yılında %7 iken 2024 yılında bu oran %96,4 oldu. Diğer yandan hanelerde dizüstü, tablet, notebook gibi taşınabilir bilgisayar bulunma oranı %0,9'dan %45,2'ye, cep telefonu/akıllı telefon bulunma oranı %53,7'den %99,6'ya yükseldi.
Geniş ailelerin %26,9'unun yoksulluk sınırının altında yaşadığı görüldü
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin %60'ı dikkate alınarak belirlenen sınıra göre yoksulluk oranı 2024 yılında %21,2 olarak gerçekleşti.
Hane halkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek kişilik hane halklarının %11,7'sinin, tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının %20,9'unun, geniş ailelerden oluşan hane halklarının %26,9'unun, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halklarının ise %15,3'ünün yoksulluk sınırının altında yaşadığı gözlendi.
Kendilerine ait bir konutta yaşayanların oranı %56,1 oldu
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre, 2024 yılında konutun mülkiyet durumları incelendiğinde, fertlerin %56,1'inin oturduğu konutun sahibi olduğu, %28'inin ise kiracı olduğu görüldü. Lojmanda oturanların oranı %0,9 olurken kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise %15 olarak gerçekleşti.
Sızdıran çatı, nemli duvar, çürümüş pencere çerçevesi en önemli konut ve çevre sorunu oldu
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; 2024 yılında nüfusun %31,3'ü konutunda sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb. sorunla karşılaştı.
Nüfusun %30,2'si izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşarken, %21,7'si trafik veya endüstrinin neden AÇIKLAMALAR
Türkiye İstatistik Kurumu, 2012 yılından itibaren özel günlerde günün önemine atfen özel yayın ya da haber bülteni yayımlamaya başlamıştır. Bu kapsamda, 15-21 Mayıs olarak belirlenen Aile Haftası'na özel olarak bu haber bülteni hazırlanmıştır.
Haber bülteninde, ülkemizdeki aile yapısını ortaya koyan temel istatistiklere yer verilmiştir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 15 Mayıs günü, 1994 yılından itibaren "Uluslararası Aile Günü" olarak kutlanmaktadır. Her yıl ailenin korunması ve güçlendirilmesi amacıyla bugüne özel belli temalara dikkat çekilmektedir. Uluslararası Aile Günü'nün bu yılki teması, "Sürdürülebilir Kalkınma İçin Aile Odaklı Politikalardır. Ülkemizde de 2025 yılı "Aile Yılı" olarak ilan edilmiştir. Olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadı.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar