Atiye hanım öncelikle bu yoğun dönemde bizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyoruz.
Deprem özel sayımız için vereceğiniz bilgiler çok kıymetli ve bundan sonra olası bir deprem için bu bilgilerin kullanılması hayati önem taşıyacaktır düşüncesindeyiz.
İnsanlık var olduğundan bu yana birçok doğa olayı gerçekleşmiş ve dünyanın birçok yerinde ölümler meydana gelmiştir, dünün dünyası ile yarının dünyası artık aynı değildir, afetlerin bıraktığı tahribat maddi ve manevi düne göre çok daha büyümüştür ve üzülerek belirtmeliyiz ki maddi tarafı bir şekilde halledilirken giden canlar geri getirilemiyor.
Afet gerçeğini unutmadan yaşan bilinçli bireylerin arttığı bir toplum olmamız temennisi ile.
- Röportajımıza Atiye Tümenbatur kimdir sorusu ile başlamak istiyorum, kısaca Atiye Tümenbatur nasıl tanıtırsınız?
1979 yılında Adana’da doğdum. 1998 yılından 2011 yılına kadar Mersin’de özel bir şirkette Gümrükleme ve Lojistik Operasyon Yöneticisi olarak çalıştım. 2013 yılından itibaren çeşitli üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalıştım. 2019 yılı itibariyle Maltepe Üniversitesi’nde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktayım. 2019 yılından bu yana LODER Lojistik Derneği’nde yönetim kurulu üyesiyim.
-Afet Lojistiğinde temel amaç nedir?
Afet lojistiği, yardım malzemeleri ile afet bölgeleri arasında köprü görevi görmekte ve yardımların afet bölgelerine verimli akışını sağlamaktadır. İnsani yardım operasyonları ve afet yönetiminin en önemli bölümünü lojistik faaliyetler oluşturmaktadır. İnsani yardım lojistiğinde yardım operasyonlarının ve programlarının etkinliği ve hızı için çok önemlidir. Bu lojistik sistemler genellikle gıda, su, ilaç ve diğer malzemelerin yanı sıra insan tedarik etmek, depolamak ve taşımak için gereklidir. Altın saatler olarak tanımlanan afet sonrası ilk 72 saatte yardım malzemelerinin bölgeye ulaştırılması önemli olduğundan malzemelerin gönderimi esnasında kıt kaynakların etkin şekilde kullanımı lojistik faaliyetlerin performansına bağlı olmaktadır. Afet türlerinin farklılığı göz önüne alındığında olaylar aniden gerçekleştiği için bölgeye gerekli malzemelerin ve hizmetlerin ulaştırılmasında hızlı yanıt verebilmek önemlidir. Bu kapsamda lojistiğin stoklama, paketleme, depolama, taşıma ve kurulum faaliyetleri, lojistik ilke ve modellerine uygun olarak gerçekleştirilmelidir. Bununla birlikte afetlerin meydana geldiği coğrafyanın büyüklüğü lojistik faaliyetleri zorlaştırmaktadır. Özellikle ulaşım alt yapısında yaşanan sıkıntılar ve önceden belirlenen bölgelerde yer alan afet yardım malzemelerinin tedarik edildiği depo alanlarının etkilenmesi ürün tedarik sistemlerini olumsuz etkilemektedir. Afet yardımı malzemeleri kapsamında yiyecek ve içecekler gibi yaşamsal ihtiyaçlar afetlere ve krizlere yanıt olarak, tüm iyileşme aşamalarında hayat kurtarmada ve toplulukları yeniden yapılandırmada kritik rol oynamaktadır.
-Afet Lojistiği kavramından biraz bahseder misiniz?
Olaya müdahale ve kurtarma açısından afet ve acil durum terimleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Acil durum, dışarıdan yardım gereksinimi duyulmadan mevcut kaynaklar kullanılarak müdahale edilebilen olay iken afet yerel olarak mevcut olmayan kaynaklara talep oluşturan etkilerle karakterize edilmektedir. Dolayısıyla afet bir olayın kendisini değil meydana geldiği bölgedeki topluluk üzerindeki etkisini ifade etmektedir. İnsani yardım lojistiği ise doğal afetler veya karmaşık acil durumlar sırasında etkilenen bölge ve insanlara malzemelerin teslimi ve depolanması konusunda uzmanlaşmış bir lojistik dalıdır. Bu kapsamda acil yardım operasyonlarında, zamanında ve verimli olmalarını sağlamak için müdahale operasyonlarının organizasyonu bakımından insani yardım lojistiğini afet lojistiği, acil durum lojistiği ve sosyal yardım lojistiği olarak üç sınıfa ayırıyoruz. Afet lojistiği, toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan, etkilenen toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı doğal, teknolojik veya insan kaynaklı olaylara yönelik lojistiktir. Bir afet yönetim sisteminin hazırlık ve müdahale aşamalarıyla ilgilenen bir lojistik dalı olarak afet lojistiği savunmasız insanların acılarını hafifletmek amacıyla, mal ve malzemelerin ve ilgili bilgilerin kaynak noktasından tüketim noktasına verimli, uygun maliyetli akışının ve depolanmasının planlanması, uygulanması ve kontrol edilmesi süreci, hazırlık, planlama, satın alma, nakliye, depolama, izleme ve izleme ve gümrükleme dahil olmak üzere bir lojistik dizi faaliyeti kapsamaktadır. Ancak olayın kaotik doğası dikkate alındığında, böylesine büyük bir operasyonun etkili ve verimli bir şekilde uygulanması aslında karmaşık ve zordur. Ayrıca afet yardımına yönelik lojistik operasyonların çeşitliliği o kadar fazladır ki, insani yardım lojistiği afet yardımı operasyonlarının en pahalı kısmı haline getirmektedir.
-Afet Lojistiği süreçleri nelerdir?
İnsani yardım lojistik zinciri yapısı tedarik edinimi ve satın alma, ön konumlandırma-depolama ve taşıma olarak üç ana aşamadan oluşmaktadır. İnsani yardım lojistik zincirindeki ilk aşama, gerekli ürün ve ekipmanların tedarik edilmesi ve satın alınmasıdır. Herhangi bir yardım kuruluşunun, doğrudan satın alma ve ihaleler gibi çeşitli satın alma tekniklerini kullanarak yerel veya küresel tedarikçilerden gerekli malzeme ve ekipmanı alması gerekir. Bu aşamadaki temel zorluklar, afetlerden sonra yerel pazarlarda olası fiyat enflasyonu göz önünde bulundurularak satın alma maliyetlerinin düşürülmesi, gerekli zamanlarda tedarikin sağlanması, tedarik sürelerinin kısaltılması ve ayni bağışların elde edilen diğer kaynaklarla ilgili olarak koordine edilmesidir. Yardım kuruluşları afet öncesi ve afet sonrası dönemler için gerekli malzeme ve teçhizatı temin ettikten sonra afet yardım malzemelerini ve ekipmanlarını afete eğilimli alanların konumunu dikkate alarak uygun yerlerde depolamaktadır. Bu aşamadaki en büyük zorluk ise kalıcı depoları açma ve çalıştırmanın yüksek maliyetlerini, envanter tutma maliyetlerini ve malzemelerin olası bozulmasını içermektedir. Ayrıca, afetler sırasında depoların yıkılma riski yüksektir. Bu nedenle insani yardım lojistiği için kullanılan alanların afetlere karşı daha dayanıklı olması ve akıllıca konumlandırılması gerekmektedir. Son aşama ise herhangi bir insani yardım lojistik zincirinin, insan personelinin, ekipmanın ve gerekli maddelerin önceden tanımlanmış merkezi dağıtım merkezlerine dağıtım aracı noktalarına, yerel dağıtım merkezlerine ve son olarak afetten etkilenen bölgelere gönderildiği en önemli aşamadır. Afet sonrası dönemde taşıma, farklı türden önleyici tedbirler ve planlar dikkate alınmış olsa bile afet lojistiğinin bir şekilde en zor aşamasıdır. Bunun başlıca nedeni, bir afetten sonra ulaşım altyapılarının ve ekipmanlarının genellikle hasar görmesi ve kötü durumda olmasıdır. Ayrıca, etkilenen bölgelerin coğrafi, hava koşulları ve güvensizlikleri, ulaşım araçlarının türlerini ve kullanım yöntemlerini kısıtlayabilmektedir.
-Afet Lojistiğinde zaman yönetimi nasıl olmalıdır?
Afet yönetiminin ilk aşaması toplumun her kesiminin olaylardan en az etkilenmesini ve daha az kayıpla kurtarılabilmesine yönelik tedbirlerin alınmasını içeren afet öncesi hazırlık aşamasıdır. Bununla birlikte iletişim, lojistik gibi gerekli altyapının temini, kurtarma faaliyetlerinin yürütülmesi, gerekli emniyet ve güvenlik önlemlerinin alınmasını, afetlerin ikincil etkilerinden kaçınılmasını ve gerektiğinde afetzedelerin afet bölgesinden tahliyesini içeren afet esnası süreci gelmektedir. Burada afet bölgesindeki afet öncü ekiplerinden alınan bilgilerle ön değerlendirme yapılarak müdahale sürecinde gerekli olan envanterlerin afet bölgesine en doğru zamanda ve doğru miktarda ulaştırılması koordine ve doğru bilgi akışı ile sağlanmaktadır. Genel anlamda afet yardım faaliyetleri ilk yardım malzemeleri, yiyecek, ekipman ve arama kurtarma ekibinin tedarik noktasından, afet bölgesinde coğrafi olarak dağınık çok çeşitli destinasyon noktalarına dağıtımı; afetzedelerin afet bölgesinden tahliyesi, emniyetli ve çok hızlı bir şekilde sağlık merkezlerine transferinin yapılmasıyla ilgili faaliyetlerdir. Dolayısıyla bu faaliyetlerin kritik ilk 72 saat sonrasında da doğru bir sıralamayla yürütülmesi gerekir. Ayrıca her bir afetin özelliklerine ve özel durumuna göre farklı kalemler ve çeşitli miktarlarda ihtiyaç duyulacağını unutmamak gerekir. Her maddenin aciliyet düzeyi diğerlerinden farklıdır ve özel duruma bağlıdır. Bazıları önceliklidir ve afet sonrası dönemin erken aşamalarında teslim edilmelidir. Örneğin, soğuk kış aylarında bir deprem olması durumunda, yeterli giysi, battaniye ve yakıtın zamanında teslim edilmesi kritik öneme sahiptir.
-Afet Lojistiğinde dijitalleşme ve bilgiye sahip olmanın önemini nasıl açıklarsınız?
Son zamanlarda tanıklık ettiğimiz depremler ve buna benzer doğal afetlerin ülkemiz için yıkıcı sonuçlar doğurduğunu biliyoruz. Gerek ülkemizin deprem kuşağında yer alması gerek birçok iklim türünü barındırması ve coğrafi yapısının dağlık olması çeşitli doğal afetlerin yaşanma olasılığını arttırmaktadır. Başta deprem gibi büyük tehdit oluşturan her türlü afet için toplumun ve ilgili birimlerin gerekli tedbirleri alıp her an hazırda bulunması büyük önem arz etmektedir. İnsani yardım lojistiği, olağanüstü durum ve afetlerden etkilenmiş ihtiyaç sahiplerine yardım etmek üzere malzemelerin yanı sıra ilgili bilgilerin planlanması, ulaştırılması ve kontrolünü içeren bütüncül bir süreçtir. Bununla birlikte mevsim, bölge ve sosyo-kültürel yapı gönderilecek yardım malzemelerini etkilemektedir. Bütün bu veriler ışığında iletişim, acil durumlarda kaos ortamını yatıştırmakta büyük rol oynamaktadır. İletişim yanında iyi planlanmış bir lojistiği getirir, lojistik ise afet bölgesine ulaştırılacak yardım hizmetleri ve sevkiyatı içinde barındırır.
-Afet Lojistiğinde Tedarik zincirin yeri ve öneminden bahseder misiniz?
Afetlerde en zor konulardan biri yardımların ihtiyaç sahiplerine zamanında ulaştırılması için tedarik zincirinin yönetimidir. Afet sonrası yardımlar; insanların, normal hayata dönmeleri ve yaşadıkları zorlukların azaltılması için çok önemli olmaktadır. Bu süreçte yardım faaliyetlerinin lojistik ve tedarik zinciri yönetimi prensipleri kapsamında doğru yapılması gerekmektedir. Bununla birlikte afet sonrası yapılan yardımlarda gönüllülerin insani duygularla bağışta bulunmasının bu sürece katkısı büyük olsa da sürecin iyi yönetilememesi hem ihtiyaç duyulandan fazla yardıma hem de bu yardımların asıl ihtiyaç duyulan bölgelere zamanında ve yeterli miktarda ulaşamamasına neden olabilmektedir. Ayrıca, afet bölgesine yapılan yardımlar farklı bölgelerden ve farklı kişilerden sağlandığından bu durum, gereğinden fazla ve ihtiyaç olmayan ürünlerin bağışlanması, asıl ihtiyaç olan ürünlerin tedarik edilememesi, ya da kullanma tarihi geçmiş ürün ve tıbbi malzemelerin bağışlanması gibi kontrolün çok zor olduğu durumların yaşanmasına neden olabilmektedir.
- Bir kere daha acı tecrübeler ile deneyimledik, 6 Şubat depreminde birden çok hata yapıldı, hataları konuşmak yerine çözüm önerilerinizi konuşmak istiyoruz. Afet ve İnsani yardım Lojistiğinde ilk yapılması gerekenler nelerdir?
Afet esnasında olayın gerçekleştiği bölgedeki belirsizlikten kaynaklanan karmaşık yapıdan dolayı talebin yönetilmesi süreçteki en önemli sorunlardan biridir. Bölge şartlarına ilişkin doğru bilginin sağlanmasının önemli olduğu bu süreçte ihtiyaçların doğru tespit edilebilmesi için koordinasyonun sağlanması ve sürekli iletişim ağının oluşturularak ihtiyaçların doğru zaman ve miktarda mümkün olan en kısa zamanda temin edilerek bölgeye gönderilmesi gerekir. Doğal afetlerin ardından ayrıca su ve elektriğin kesildiği, yolların kapatıldığı, yemek hazırlama araç ve gereçlerinin zarar gördüğü acil durumlar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, yaralıların ve yardım görevlilerinin hayatta kalması için acil durum gıdasının yemeye hazır gıda ürünleri olarak sağlanması çok önemlidir. Ek olarak afetten etkilenen insanlar için bir diğer önemli hususta tedarik edilen gıda ürünlerinin tüketimine olan tüm süreçte hijyen ve sanitasyonunun sağlanmasıdır. Güvenli besin için kişisel hijyen ve besin hijyenin yanı sıra yiyecek içecekle ilgili alanlar ve araç-gereç hijyeni ile ilgili kurallara mutlaka uyulması gerekir. Olası bir afet ve acil durumda dağıtımı gerçekleştirilecek sıcak yemekler için malzeme tedariki, lojistik süreç ve depolama imkânları göz önüne alınarak ilgili malzemelerin temini gerçekleştirilmelidir. Afetten etkilenen nüfusta yetersiz beslenmeyi önlemenin önemli olan bu süreçte amaç güvenliği sağlamak ve gıda yoluyla hastalık bulaşmasını önlemektir. Transfer edilecek ürünlerin uygun şartlarda depolanması ve taşınmasının çok önemli olduğu afet veya kriz durumlarında gıdanın özelliğine uygun depolar ve taşıma araçları kullanılmalı, depo ve taşıma araçları ile gıdaların kalitesi sık sık kontrol edilmelidir.
-Afet ve İnsani yardım lojistiğinde başarı nasıl sağlanır?
İnsani yardım lojistiğindeki faaliyetler, meydana gelen afetlerin türüne göre farklılık göstermektedir. Bununla birlikte afetler çoğunlukla öngörülemez olduğundan, kurtarma ve yardım faaliyetleri için gelecekteki potansiyel ihtiyaçları tahmin etmek oldukça zordur. Bir depremin ne zaman olacağını, etkilenen nüfusun ne kadar olduğunu, altyapının ne kadar yıkıldığını ve etkinin ne kadar süreceğini maalesef bilememekteyiz. Afet bölgesindeki hem doğal hem de sosyal ortamlar her zaman karmaşık ve değişken olduğundan insanlar genellikle yiyecek, su, ilaç, çadır ve iletişim ekipmanı gibi ihtiyaç sıkıntısı durumlarında sıkışıp kalmaktadır. Bununla birlikte ürünlerin ihtiyaç noktalarına dağıtımı esnasında kolay elleçlenebilmesine olanak sağlayan paketleme doğru yapılmadığında dağıtım döngüsünü bozabilmekte ve dağıtımın zamanında yapılmasını engelleyebilmektedir. Bu sebeple ambalajlama için kullanılan kapların ve kaplamaların türü ayrıca yırtılmaya, delinmeye ve deformasyona karşı dayanıklı olmalıdır.
-Afet Lojistiğinde talep ve talep karşılama süreçleri nasıl yönetilmelidir?
Afet esnasında olayın gerçekleştiği bölgedeki belirsizlikten kaynaklanan karmaşık yapıdan dolayı talebin yönetilmesi süreçteki en önemli sorunlardan biridir. Bölge şartlarına ilişkin doğru bilginin sağlanmasının önemli olduğu bu süreçte ihtiyaçların doğru tespit edilebilmesi için koordinasyonun sağlanması ve sürekli iletişim ağının oluşturularak ihtiyaçların doğru zaman ve miktarda mümkün olan en kısa zamanda temin edilerek bölgeye gönderilmesi gerekir. Örneğin afet bölgesine gönderilecek gıda türlerini seçerken insanların gereksinimlerinin yanı sıra gıda depolama, su ve yakıta erişim kapasiteleri analiz edilmelidir. Gıda ve beslenme malzemelerinin dağıtımı ilk 72 saatlik kritik süreç içerisinde erken dönem, 72 saat sonrasında ise uzun dönem dağıtımları olarak karşımıza çıkmaktadır. Kritik olan ilk 72 saatlik süre içerisinde, beslenme ve gıda malzemelerinin dağıtımına yönelik herhangi bir yaş, hastalık gibi ayırt edici özelliklere dikkat edilmemektedir. İtme esaslı bir yaklaşımla kısa vadede dengeli bir beslenme olmasa bile yeterli miktarda enerji sağlayacak ve beslenme durumunun ciddi şekilde bozulmasını ve açlığı önleyecek şekilde gıda tedarikinin sağlanması önemlidir. Orta vadede ise etkilenen nüfusun yaklaşık sayısının ve bileşiminin belirlenmesi ve yemek pişirecek ortama sahip değillerse pişmiş yemek dağıtımına devam edilmesi gerekir. Uzun dönem gıda dağıtımları için ise çekme esaslı tedarik zinciri yaklaşımı ile sürecin yürütülmesi gerekir. Yani bölgedeki afetten etkilenen toplulukların demografik yapılarının yanı sıra kültürel beslenme özelliklerine uygun gıdaların belirlenmesi ve talebe uygun gıdanın bölgeye tedarik edilmesi sağlanmalıdır. Aile üyelerinin yaşları ve özel gıda ihtiyaçları örneğin bebekler, hamile kadınlar, yaşlılar için özel ihtiyaçların yanı sıra aile üyelerinin sayısı özel beslenme ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurmak gerekir. Ayrıca yiyecek hazırlamak için ekipman gereksinimi ve depolama alanının mevcudiyetinin belirlenmesi önemlidir.
Atiye hanım konu Afet olunca konuşulacak çok konu var, Afet öncesi, Afet zamanı ve Afet sonrası diye süreçleri ayırdığımızda alınan her önlemin hayati önem taşıdığını görüyoruz. En acı tarafı ise olası can kayıplarında ölen canlara kavuşamamak canımızı daha fazla acıtmakta.
Afet sonrasında, sağlık lojistiği ve ölen canların toprakla buluşma süreçlerinde ciddi problemler yaşandı, burada dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında çözüm önerileriniz nelerdir?
Afet durumunda arama kurtarma, ilk yardım ve sağlık hizmetleri, özel müdahaleli tahliyenin yanı sıra cenaze işlemleri de özenle yürütülmesi gereken konulardan biridir. Cenazelerin yönetimi afet müdahalesinin en zor yönlerinden biridir. Doğal afetler, cenazelerle ilgilenen yerel sistemleri zorlamaktadır. Sonuç olarak, acil müdahale sorumluluğu yerel kuruluşlara ve topluluklara düşmektedir. Uzman tavsiyesinin veya toplu ölüm planlamasının olmaması, sorunları büyütmekte ve genellikle insan kalıntılarının yanlış yönetilmesine neden olmaktadır. Bu durum özellikle hayatta kalanların ve toplulukların ruh sağlığı üzerinde derin ve uzun süreli bir etkiye sahiptir. Ayrıca ölenin doğru tespiti, afet sonrası aileleri ve yakınlarını uzun yıllar etkileyebilecek olan miras ve sigorta için hukuki öneme sahiptir. Bu sebeple ölülere ve yaslılara her zaman saygı gösterilmeli, iyileşme ve teşhis sürecinin her aşamasında ve her aşamasında dürüst ve doğru bilgi verilmeli, yanlış tanımlamadan kaçınılmalı ve kültürel ve dini ihtiyaçlara saygı gösterilmelidir.
Atiye hanım değerli bilgiler ve ayırdığınız zaman için çok teşekkür ederiz, dileriz Afetlerle yaşamayı öğrenir ve en az kayıplarla yaralarımızı sararız.
Son sözlerinizle röportajımı tamamlamak istiyorum.
Son olarak her insanın suya ve hijyene erişim hakkı vardır. Uluslararası yasal mevzuatla tanınmış olan bu hak, suyun kişisel ve evsel kullanımına yönelik olarak, yeterli miktarda, güvenilir, kabul edilebilir, fiziksel olarak erişilebilir ve ekonomik olarak karşılanabilir su hakkına işaret etmektedir. Yeterli miktardaki güvenli ve sağlıklı suyun varlığı; sıvı kaybı nedenli ölümlerin önüne geçmek, suyla ilintili hastalık riskini azaltmak ve tüketim, yemek pişirme ve kişisel/evsel hijyenik gerekliliklerin yerine getirilmesi için zorunludur. Suya erişim hakkı, sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı, barınma hakkı ve yeterli beslenme hakkı gibi diğer temel insan haklarından ayrı olarak değerlendirilemez. Bununla birlikte 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat depremi sonrası özellikle Hatay ilinde temiz suya erişim ile ilgili sorunların olduğunu gördük. Bölgeye çeşitli kurumlar tarafından su sevkiyatı gerçekleştirilmiş ancak özellikle ilçelere yapılan dağıtım süreçleri yeterli olamamıştır. Su tedarikinin özellikle afet bölgesine yakın olan bölgelerden temin edilmesi taşımacılık süreçleri açısından önemlidir. Eğer bölgeden tedarik etmek mümkün değilse farklı bölgelerden yapılan taşımalarda kamyonla yapılan taşımalardan ziyade son noktaya kadar demiryolu ile daha fazla ürün taşıma yapılabileceği göz önüne alınması gerekir. Ayrıca bölgenin iklim koşullarını düşünerek suyun depolanmasında açık alanda depolama değil kapalı depolama alanlarının oluşturulması ve özellikle plastik şişe suyunun doğrudan güneş ışığına maruz kalmamasına dikkat edilmesi gerekir.
Afetlerden kaçılamayacağını lakin alınacak önlemler ile daha az kayıplarla süreçleri yönetebileceğimizi hep birlikte defalarca yaşayıp acı tecrübelerle deneyimledik. Hedefimiz farkındalığı arttırmak, bilinçlenmek ve çevremizin duyarlılığına katkı sağlamak. Çıktığımız bu anlamlı yolda bizler gibi düşünen insanlara bir araya gelmekten ve onların deneyimlerini dinlemekten ve sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.
Sayın Atiye Tümenbatur Hocama verdiği kıymetli bilgiler ve bize ayırdığı zaman için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Ayrıca bu yayını sizlerle buluşturan CONTAINER Dergi yönetimine teşekkür ediyoruz.
Huzur ve mutluluk dolu dünya sabahlarına sevdiklerinizle uyanmanız dileğiyle.
Sevgiler
Recep KOCA
Loji TV Kurucu
Saha Lojistik İş Geliştirme Direktörü