Hayatta en zor günlerimi
Gölcük depreminde yaşadım. O anları
zihnimden hiç silememiştim. Bu depremle, o insanların ne durumda olduklarını tüm
ruhumda hissettim. Deprem
haberinden sonra şirketimizde
toparlanma kararı aldık. Şirket
sahibimiz Burhan Çakan: ‘’Bugün insanlığa destek olma vaktidir, hep beraber elimizden ne geliyorsa yapma zamanıdır. Gerekirse tüm tır filomuz deprem bölgelerine gönüllü olarak çalışacak.’’ dedi. Tırlarımızı hemen hazırlamaya koyulduk. Şirketimiz
Gürbulak Nakliyat’ın büyük
konteynerleri var, Swapbody 45’lik, onları tırlara yükledik. İlk olarak biz tırlarımıza Diyarbakırlı Sanatçı Ece Ronay’ın vasıtasıyla deprem
bölgelerine destek olmak üzere, ilk aşamada dört tır
malzeme hazırladık. Gebze halkı o
konteyneri birlik ve beraberlik içerisinde bir saatte doldurdu. İlk yolculuğum Hatay’a oldu. Bizler yıllardır yollardayız, fakat yolların paramparça olduğunu ilk defa gördük. Arkadaşım Şahin Güleryüz ile hiç durmadan devam ettik. İnsanların bize ihtiyaçları vardı. O acıyı yaşadığım için biliyorum. Hatay’da içimizi acıtan bir manzara ile karşılaşacağımızı biliyorduk. İnsanlar enkaz altından çıkmış ne üzerlerine giyecekleri elbiseleri ne de başlarını sokacakları bir yer yoktu. Ellerindeki naylonlarla insanlar çadıra benzer sığınaklar kurmuşlardı. Her yerde tenekeler içinde ateş yakan insanlar vardı. Biz malzememizi Hatay il
Jandarmaya Komutanlığına
indirecektik fakat bina yıkıldığı için oraya indirme yapmadan Hatay Kırıkhan’a doğru yola çıktık.
Gönüllü halk olası yağmaya karşı tırlarımıza eskort oldular ve güvenli bir şekilde malzemelerimizi teslim ettik. Kırıkhan’dan tekrar İstanbul’a döndüm. İstanbul Teknik
Üniversitesi öğrencileri gönüllü olarak malzemeler toplamışlardı.
Onları Adıyaman’a ulaştırmam söylendi ve sağ olsunlar araç
içerisine yemeğime kadar
bıraktılar. Ben de oradan yola çıktım, hiç durmadan yine devam ettim. Adıyaman’a vardığımda, bana verilen numarayı aradım. Aracımı güvenli
bir bölgeye aldırdı arkadaşlar.
Telefonla konuştuğum kişilerden olan Talat Bey ve Gökhan Bey ile tanıştık; onlar da Elazığ’dan bölgeye gelen gönüllü insanlarmış. Normal hayatta yayınevi ve kültür dergisi yayıncılığı yaptıklarını belirttiler. İşte bu
sayfalarda yazacağım o zaman hiç aklıma gelmezdi. Talat Bey ve Gökhan Bey, “ Çağlar abi sen yol yorgunusun, sen uyu sabaha kadar aracı yağma ve hırsızlık tehlikesine kadar biz
muhafaza ederiz. Allah’ın izniyle hiçbir şey olmaz yarın da dağıtım
yapacak arkadaşlar gelince onlara teslim ederiz.’’ dediler.
Adıyman Üniversitesine yakın bir alanda aracı sabaha kadar
muhafaza ettiler, sabahın ilk ışığıyla ekip gecikecek dediler ve İstanbul Teknik Üniversitesinden müsaade alarak dağıtıma başladılar.
Sağ olsunlar tırı o arkadaşlarla boşalttık. Adıyaman’dan tekrar
Gebze’ye doğru yola çıktık.
Gürbulak Nakliyat’ın sahibi
patronumuz Burhan Çakan, Beslen Çakan, Orhan Çakan Zilan Çakan deprem bölgesine götürmemiz için
konteynerler teslim ettiler ve depremzedelere yardım için yola çıkarttılar. Patronumuz tüm
arkadaşlarımıza : “ Evsiz kalan,
kimsesiz kalan varsa başımızın üzerinde yeri vardır. Onları da alın gelin, araçlarınızı boş getirmeyin, bu tarafa malzemesi olan depremzede insanların malzemelerini de güzergah dahilinde getirin.’’ dediler.
Gürbulak Nakliyat olarak Gebze merkez şubemizden 70 araçla, aynı zamanda Ambarlı ve İzmir şubelerimizden de bir hayli araçla bölgeye yardım seferberliği
oluşturduk. Patronlarımız destek isteyenlere ellerinden geleni yaptılar. İstanbul , Kocaeli ve İzmir belediyelerine, kaymakamlıklarına, Lojistik derneklere Galatasaray,
Beşiktaş, Fenerbahçe Spor Kulüplerine , Lösev’e , okullarca
toplananyardımlara araç desteğinde bulundular. Dayanışma örneği
sergilendi. Yolda aracı arızalanan insanlar gördüm. Onların araçlarının tamirini yaptım. Biraz daha ilerledikten Daha sonra deprem bölgesinde Gaziantep plakalı bir
araba gördüm o dadepremzede bir vatandaşın
arabasıydı onun tamiri yaptım ve elimde olan gıda ve malzemeyi
paylaştım. Duygu veren anlardı.
Biz nereye gittiysek insanlar
gözlerindeki gülümseme ile bizi karşıladılar. Onlara umut olmak için gitmek çok güzel bir şeydi aslında ama çok acı gördük. Hatay’da
insanların ellerinde cenazeler taşıdıklarını gördük mesela bu durum beni çok özdü. Biz bu depreme hazır değildik. Ben sahada onu gördüm. Duygularımı anlatmama izin veren Container Dergi ekibi Burhan Bey'e Gamze Hanım'a teşekkürlerimle..
Çağlar Koruklu
Gölcük depreminde yaşadım. O anları
zihnimden hiç silememiştim. Bu depremle, o insanların ne durumda olduklarını tüm
ruhumda hissettim. Deprem
haberinden sonra şirketimizde
toparlanma kararı aldık. Şirket
sahibimiz Burhan Çakan: ‘’Bugün insanlığa destek olma vaktidir, hep beraber elimizden ne geliyorsa yapma zamanıdır. Gerekirse tüm tır filomuz deprem bölgelerine gönüllü olarak çalışacak.’’ dedi. Tırlarımızı hemen hazırlamaya koyulduk. Şirketimiz
Gürbulak Nakliyat’ın büyük
konteynerleri var, Swapbody 45’lik, onları tırlara yükledik. İlk olarak biz tırlarımıza Diyarbakırlı Sanatçı Ece Ronay’ın vasıtasıyla deprem
bölgelerine destek olmak üzere, ilk aşamada dört tır
malzeme hazırladık. Gebze halkı o
konteyneri birlik ve beraberlik içerisinde bir saatte doldurdu. İlk yolculuğum Hatay’a oldu. Bizler yıllardır yollardayız, fakat yolların paramparça olduğunu ilk defa gördük. Arkadaşım Şahin Güleryüz ile hiç durmadan devam ettik. İnsanların bize ihtiyaçları vardı. O acıyı yaşadığım için biliyorum. Hatay’da içimizi acıtan bir manzara ile karşılaşacağımızı biliyorduk. İnsanlar enkaz altından çıkmış ne üzerlerine giyecekleri elbiseleri ne de başlarını sokacakları bir yer yoktu. Ellerindeki naylonlarla insanlar çadıra benzer sığınaklar kurmuşlardı. Her yerde tenekeler içinde ateş yakan insanlar vardı. Biz malzememizi Hatay il
Jandarmaya Komutanlığına
indirecektik fakat bina yıkıldığı için oraya indirme yapmadan Hatay Kırıkhan’a doğru yola çıktık.
Gönüllü halk olası yağmaya karşı tırlarımıza eskort oldular ve güvenli bir şekilde malzemelerimizi teslim ettik. Kırıkhan’dan tekrar İstanbul’a döndüm. İstanbul Teknik
Üniversitesi öğrencileri gönüllü olarak malzemeler toplamışlardı.
Onları Adıyaman’a ulaştırmam söylendi ve sağ olsunlar araç
içerisine yemeğime kadar
bıraktılar. Ben de oradan yola çıktım, hiç durmadan yine devam ettim. Adıyaman’a vardığımda, bana verilen numarayı aradım. Aracımı güvenli
bir bölgeye aldırdı arkadaşlar.
Telefonla konuştuğum kişilerden olan Talat Bey ve Gökhan Bey ile tanıştık; onlar da Elazığ’dan bölgeye gelen gönüllü insanlarmış. Normal hayatta yayınevi ve kültür dergisi yayıncılığı yaptıklarını belirttiler. İşte bu
sayfalarda yazacağım o zaman hiç aklıma gelmezdi. Talat Bey ve Gökhan Bey, “ Çağlar abi sen yol yorgunusun, sen uyu sabaha kadar aracı yağma ve hırsızlık tehlikesine kadar biz
muhafaza ederiz. Allah’ın izniyle hiçbir şey olmaz yarın da dağıtım
yapacak arkadaşlar gelince onlara teslim ederiz.’’ dediler.
Adıyman Üniversitesine yakın bir alanda aracı sabaha kadar
muhafaza ettiler, sabahın ilk ışığıyla ekip gecikecek dediler ve İstanbul Teknik Üniversitesinden müsaade alarak dağıtıma başladılar.
Sağ olsunlar tırı o arkadaşlarla boşalttık. Adıyaman’dan tekrar
Gebze’ye doğru yola çıktık.
Gürbulak Nakliyat’ın sahibi
patronumuz Burhan Çakan, Beslen Çakan, Orhan Çakan Zilan Çakan deprem bölgesine götürmemiz için
konteynerler teslim ettiler ve depremzedelere yardım için yola çıkarttılar. Patronumuz tüm
arkadaşlarımıza : “ Evsiz kalan,
kimsesiz kalan varsa başımızın üzerinde yeri vardır. Onları da alın gelin, araçlarınızı boş getirmeyin, bu tarafa malzemesi olan depremzede insanların malzemelerini de güzergah dahilinde getirin.’’ dediler.
Gürbulak Nakliyat olarak Gebze merkez şubemizden 70 araçla, aynı zamanda Ambarlı ve İzmir şubelerimizden de bir hayli araçla bölgeye yardım seferberliği
oluşturduk. Patronlarımız destek isteyenlere ellerinden geleni yaptılar. İstanbul , Kocaeli ve İzmir belediyelerine, kaymakamlıklarına, Lojistik derneklere Galatasaray,
Beşiktaş, Fenerbahçe Spor Kulüplerine , Lösev’e , okullarca
toplananyardımlara araç desteğinde bulundular. Dayanışma örneği
sergilendi. Yolda aracı arızalanan insanlar gördüm. Onların araçlarının tamirini yaptım. Biraz daha ilerledikten Daha sonra deprem bölgesinde Gaziantep plakalı bir
araba gördüm o dadepremzede bir vatandaşın
arabasıydı onun tamiri yaptım ve elimde olan gıda ve malzemeyi
paylaştım. Duygu veren anlardı.
Biz nereye gittiysek insanlar
gözlerindeki gülümseme ile bizi karşıladılar. Onlara umut olmak için gitmek çok güzel bir şeydi aslında ama çok acı gördük. Hatay’da
insanların ellerinde cenazeler taşıdıklarını gördük mesela bu durum beni çok özdü. Biz bu depreme hazır değildik. Ben sahada onu gördüm. Duygularımı anlatmama izin veren Container Dergi ekibi Burhan Bey'e Gamze Hanım'a teşekkürlerimle..
Çağlar Koruklu
Çağlar körüklü ve Şahin güleryüz arkadaşlarımızdan Allah razı olsun yolları açık olsun